Categories: Aile, Çocuk Leave a comment

Çocuğuma Kuralları Nasıl Öğretirim?

Sınırlar genellikle iki şekilde görülür. Kesin sınırlar ya da gevşek sınırlar.

Bu iki sınırın mesajlarımızı iletmedeki etkileri çok farklıdır.

GEVŞEK SINIRLAR

Hayır’ın; evet / bazen veya / olabilir anlamına gelmesi,

Gevşek sınırlar teoride kalan, gerçekte uygulanamayan kurallardır. Çocukları denemeye davet ederler. Çünkü, karmaşık bir mesaj taşırlar. Sözel mesaj dur anlamında gibidir ama davranışsal mesaj durmanın beklenmediğini ve gerekmediğini söylemektedir.

Örnek:5 yaşındaki Emre, annesi izin vermeden kolalı içecekler içemeyeceğini biliyordu. Ama annesi telefonda konuşurken fırsattan istifade dolaptan bir gazoz alıp içmeye başlamıştı. Annesi fark ettiğinde ; sana izin vermeden kola içemeyeceğini biliyorsun dedi. Emre onayladı ama içmeye devam etti. Annesi kolayı her içmek istediğinde izin verirsem dişlerin çürür diye açıklama yaptı. Emre onayladı ama içmeye devam etti. Annesi, bu seferlik tamam iç ama bir daha bana soracaksın tamam mı? dedi.

Emre’nin annesi gevşek sınırlar uyguluyordu. Konuşması bittiğinde verdiği mesajın anlaşıldığını umuyordu ama gerçekte Emre kola içme konusunda ne öğrenmişti.

Emre’nin bu hikayede gerçekten öğrendiği eğer annesinin verdiği derse dayanabilirse izin almadan kola içmek mümkündü.

Eğitim açısından baktığınızda gevşek sınırlar etkisizdir. Çünkü, temel eğitim amaçlarından hiç birine ulaşmazlar.

  • Yanlış davranışı durdurmazlar.
  • Kabul edilebilir davranışı yüreklendirmezler.
  • Kurallarımız ve beklentilerimiz hakkında olumlu bir öğrenmenin gerçekleşmesini sağlamazlar.

Yani işe yaramazlar.

Daha da kötüsü, genellikle istenenin tersi bir etkileri vardır. Denemelerin ve yanlış davranışların, güç mücadelelerinin artarak devamına neden olurlar.

Gevşek sınırların olduğu evlerdeki çocukların ‘tamam’ ya da ‘bir dakika’ larının gerçek anlamı ‘hayır yapmayacağım’ ‘muhtemelen hiç bir zaman’dır.

Gevşek Sınırları Olduğu Evlerde Yaşanan Durumlar

  • Tekrarlar ve hatırlatmalar
  • Konuşmalar, dersler, söylevler
  • İstekler, umut etmeler, zorunluluklar
  • Yanlış davranışı görmezden gelme
  • Açık olmayan direktifler
  • Etkili bir model oluşturamama
  • Pazarlık
  • Rüşvet
  • Tartışma
  • Anne-baba arasında tutarsızlık
  • Arkadan takipte etkili olamama

Gevşek sınırların olduğu evlerde etkisiz sözel mesaj örnekleri

  • Artık banyo zamanı
  • Bana bir iyilik yap ve odanı topla
  • Sesini kıs, bebeği uyandıracaksın!!
  • Biraz toparlan
  • Ödevlerinin erkenden bittiğini görmek çok hoş olurdu
  • Ben senin sesini kessem hoşuna gider miydi?
  • Artık bu kadar yeter

Gevşek sınırların olduğu evlerde etkisiz davranışsal mesaj örnekleri

  • Çocukların büyük bir dağınıklığa arkasını dönüp, gitmek
  • Çocukların dağınıklıklarını onların yerine toplamak
  • Çocuklar kendileri giyinebilecekken onları giydirmek
  • Yanlış davranışın ortadan kalkacağı ümidiyle görmezden gelmek
  • Sizin keyfiniz yerindeyken kabul edilemeyecek davranışı görmezden gelmek
  • Vuran bir çocuğa nasıl bir duygu olduğunu anlaması için vurmak

KESİN SINIRLAR

Hayır’ın gerçekten hayır anlamına gelmesi.

Kesin sınırlar, kurallarımız ve beklentilerimiz konusunda net mesajlar iletirler. Net mesajlarla yetiştirilmiş çocuklar ne demek istediğimizi anlarlar. Çünkü söylenenleri tecrübelerinden öğrenmişlerdir. Sözlerle davranışlar arasında uyum vardır. Sözlerimizi ciddiye alır ve işbirliği yaparlar. Sonuç; daha iyi bir iletişim ve daha az denemedir. Kesin sınırlar, çocuk yetiştirmenin çok etkili araçlarıdır.

Örnek:8 yaşındaki Baran mısır gevreği kutusundan çıkan düdüğü ev içinde çalıyor, küçük kardeşi kulaklarını tıkamış bir şekilde çalmamasını söylüyordu. Ancak Baran büyük bir keyifle düdüğü öttürmeye devam ediyordu.

Gürültüyü duyan baba içeri girdi ve kararlı bir sesle; ‘Baran düdüğü evin içinde öttürme. O dışarıda oynanacak bir oyun’ dedi. Baran babasına tepkisel baktıktan sonra düdüğü öttürmeyi bıraktı ancak babası odadan çıkar çıkmaz öttürmeye devam etti.

Babası odaya geri döndü ve hiçbir yorum yapmadan düdüğü aldı.

Baran’ın babası sözleriyle de davranışlarıyla da hayır diyordu. Bu konuda kesin sınırlar çizmişti.

KESİN SINIRLAR BELİRLEMENİN YOLLARI

Etkili bir yönlendirme; kurallarımız ve beklentilerimiz hakkında net mesajlar vermekle başlar. Bu aşamada sözlerimizi kullanırız. İletişimin bozulduğu aşama da burasıdır.

Doğru ve net mesaj için ipuçları:

  1. Mesajınızı davranış üzerinde yoğunlaştırın.Amacımız davranışı gösteren çocuğa değil, olumsuz davranışa tepki göstermektir.Bu nedenle mesajımızın odak noktası davranış yani, düzeltilecek hareket olmalıdır.Tutumlar, duygular veya çocuğun değeri üzerinde durulmamalıdır.Kardeşini rahatsız eden çocuk için mesajınız ‘kardeşini rahatsız etmeyi derhal bırak’ olmalıdır.‘Baş belası olmak zorunda mısın’, ‘yaptığından utanmalısın’, ‘çok düşüncesizsin’… değil.
  2. Doğrudan ve belirgin ifadeler kullanın.Sınırlar belirleyen kesin bir mesaj çocuklarınızdan tam olarak ne istediğinizi belirgin bir şekilde onlara iletebilendir. Eğer gerekliyse, istediğinizi ne zaman ve nasıl yapacaklarını söyleyebilirsiniz. Ne kadar az sözcük kullanırsanız o kadar iyidir.Örneğin; 15 yaşındaki çocuğunuzun akşam saat 17,00’de evde olmasını istiyorsanız, mesajınız; ‘saat 5’te yemek için evde ol’ olmalıdır.’Akşam eve çok geç kalma’ değil.’Çok geç veya vaktinde’ gibi belirsiz sözcüklerin anlamına kim karar verecek?5 yaşındaki çocuğunuz odasını dağınık bırakıyorsa; mesajınız şöyle olmalıdır.‘Arda, odanın toplanması gerekiyor. Yerdeki legoları kutusuna koy, arabaları raflarına kaldır’

    olmalıdır.

    ‘Odanı toplar mısın’ gibi bir mesajın içeriğine kim karar verecek?

  3. Normal sesinizi kullanın.Sesinizin tonu çok önemlidir. Yüksek bir ses yanlış bir davranışsal mesaj gönderir. ‘Kontrol kaybı.’ Ses tonunuz kontrolün sizde olduğunu, kararlı olduğunuzu ve çocuğunuzdan istediğinizi yerine getirmesini beklediğinizi göstermelidir. Bu beklentiyi iletmenin en iyi yolu mesajınızı kararlı ve normal bir ses tonu ile söylemektir.Çocuğunuzu kararlı olduğunuza ikna etmek için bağırıp çağırmanıza gerek yoktur.Normal bir sesle onlardan istediğinizi belirtin ve gerekiyorsa davranışsal aşamaya geçmeye hazır olun.
  4. Gerekiyorsa sonuçlarınızı belirleyin.Çocuklarınızın sizi test edeceğini düşünüyorsanız ya da uymamaya devam ediyorlarsa; onlara uymadıklarında olacak sonucu bildirmeniz gerekebilir. Bu bir tehdit değildir.Kabul edilebilir bir davranışta bulunmaları için ihtiyaç duyacakları bilgiyi onlara sunmuş oluyorsunuz.Örnek; çocuğunuza caddede bisiklete binmemesi gerektiğini söylüyorsanız ve bunu yapmaya devam edeceğini düşünüyorsanız mesajınız ‘lütfen caddede bisiklete binme, binmeye devam edersen bugün bisiklete binemeyeceksin’ olmalıdır.Artık çocuğunuz işbirliği yapmak için gerekli tüm bilgilere sahiptir. Devam ederse hemen davranışsal aşamaya geçin ve bisikleti kaldırın.Artık böyle bir durumla karşılaştığında sözlerinizi ciddiye almayı öğrenecek ve sizin sonucu bildirmenize de gerek kalmayacaktır.
  5. Sözlerinizi davranışlarınızla destekleyin.Sözler mesajımızın ilk bölümüdür. Çoğu zaman sadece sözler yeterlidir ama bazen en etkili sözel mesajlar bile davranışlarla desteklenmedikçe etkisiz kalabilir.

Örnek;çocuğunuza ‘yemeğini bitirmeden oyuna geçmek yok’ dersem ve yemeğinin yemeden oyuna geçtiğinde gerekli davranışta bulunmazsam bir dahaki sefere sözlerimi ciddiye alır mı?

Kesin sınırların olduğu evlerde sözel mesaj örnekleri

  • Oyuncağı havada sallamaktan hemen vazgeç.
  • Salonda cips yeme.
  • Dışarıya oyun oynamaya çıkmadan önce tahta bloklarını topla ve kutusuna yerleştir.
  • Saat 5’te evde ol.
  • Ya bu kurallara uyarak oyun oynarsın ya da başka bir oyun bulmalısın. Hangisini yapmak istersin?
  • Lütfen televizyonu kapat yoksa ben kapatacağım.
  • Oyuncağınla doğru şekilde oyna. Yoksa onu elinden almak zorunda kalacağım.

Kesin sınırların olduğu evlerde davranışsal mesaj örnekleri

  • Uygun şekilde oynamayı reddederse, oyuncağı elinden almak.
  • Vuran çocuğa mola yöntemini uygulamak.
  • Salonda cips yemeye devam eden çocuğun elinden cipsi almak.
  • Oyuncaklarını toplamayan çocuğun tahta bloklarını birkaç gün kaldırmak.
  • Zamanında eve gelmeyen çocuğun eve geliş saatini geçici bir süre gözden geçirmek. Bu hafta boyunca saat 16,30’u deneyeceğiz.B unu başarıyla götürürsen önümüzdeki hafta tekrar 17,00’yi deneyebiliriz.
  • Oyunun kurallarına uymayı reddeden çocuğun bir süre (örn 1 saat) oynamasına izin vermemek.
  • Çocuğunuz kapatmazsa, televizyonu kapatmak.
  • Dikkatsizlik yüzünden kırılan bir oyuncağın yerine yenisini almamak.

Çocuklarınızın test etmekten hemen vazgeçeceklerini de ummayın. Çok net bir mesajınızı bile zorlaştırmaya ve geri tepmek için ellerinden geleni yapabileceklerini unutmayın.

Bu konuda anne baba olarak kararlı ve tutarlı davranmanız sizi sonuca götürecektir.

Psikolog Nihal AKYILDIZ

Kaynak: ÇOCUĞUNUZA SINIR KOYMA : Robert MACKENZIE

Bir cevap yazın