Categories: Genel Leave a comment

Dolaylı Olarak Travmaya Maruz Kalmak

Önemli travma sonrası yaşanan sıkıntı yalnızca mağdurlarla sınırlı değildir. Bir olaya tanıklık etmenin, travmatik bir olayın açık anlatımlarını dinlemenin ve hatta olay hakkında bilgi sahibi olmanın değişen derecelerde ciddi, uzun süreli kaygıya neden olduğu gösterilmiştir (Lerias & Byrne, 2003). Şiddetli krizlere müdahale etmek zorunda kalmak ya da insanlık trajedisine tanık olmak, bireyi olumsuz etkileyebilir. Bu etkiler, olayı takip eden aylar ve hatta bazen yıllar boyunca devam eden şiddetli, zayıflatıcı kaygıyı içerebilir.

Dolaylı travma çeşitli şekillerde tanımlanmış ve ikincil travma, temas mağduriyeti, merhamet yorgunluğu ve ikincil travmatik stres gibi birçok farklı isim almıştır.

İkincil travma , bireyin toplumsal ve yaşamsal ihtiyaçların farkında olduğu ancak bu ihtiyaçları karşılayabilmek için kendisini çaresiz hisseden herhangi bir empatik bireyin deneyimidir. Dolaylı olarak bir olaya maruz kalma sonucunda kişinin kendini ve dünyayı deneyimleme biçiminde meydana gelen değişiklikler olur (Pearlman ve MacIan, 1995). Olay kişi tarafından ne kadar tehdit edici olarak kabul edilirse, ortaya çıkan semptomlar o kadar şiddetli olur. Bu değerlendirme, yaşama yönelik algılanan bir tehdidi içerdiğinde, bir travmatepkisi olasılığı artar. 

Olumsuz yaşam deneyimi geçirmiş veya acı çeken bir kişiye yardım etmek veya bunu istemek ancak yardımcı olamamak bireyde strese neden olur. İkincil travma yaşayan bireylerin gösterdikleri semptomlar, travmayı doğrudan yaşayan bireylerin semptomlarıyla paralellikgöstermektedir. Ancak travmaya doğrudan maruz kalanlara göre daha az semptom veya daha az şiddetli semptomlar yaşayabilirler.

Yaşanılan olumsuz deneyime dair kaçınmacı tepkiler, olayı yeniden deneyimleme, geçmişe dönüşler ve olayın ipuçlarına veya hatırlatıcılarına maruz kalındığında yoğun psikolojik sıkıntı veya fizyolojik tepkiler görülebilir. Birey travmatik olayla ilişkili düşüncelerden, duygulardan veya konuşmalardan kaçınma çabaları veya travmatik olayı hatırlatan etkinliklerden, yerlerden veya insanlardan kaçınma çabası içine girebilir. Aynı zamanda kaçınma belirtileri ilgi kaybı, yabancılaşma, kısalmış gelecek duygusu, sınırlı duygulanım alanını içermektedir.

Travmatik olayın sonucu olarak kişinin tepkisi yoğun korku, çaresizlik, dehşet içerebilir. Bu süreçte birey sinirli, öfkeli, gergin, üzgün, duygusal olarak uyuşuk, korku, kaygı, suçlu, çaresiz ve donakalmış, duygusal olarak uyuşuk hissedebilir. Birey uykuya dalma veya uykuda kalma güçlüğü, sinirlilik veya öfke patlamaları, konsantre olma güçlüğü, sürekli tetikte olma hali veya abartılı irkilme tepkisi gibi travmadan önce mevcut olmayan sürekli kaygı veya artan uyarılma belirtilerini gösterebilir.

İkincil travmatizasyon genellikle fark edilmez çünkü bireyler semptomlarına rağmen hayatlarında nispeten iyi işlev görebilirler. Bununla birlikte, sıkıntının öznel deneyimini unutmamakta yarar vardır.

Klinik Psikolog Münire Merve Uzluk

Kaynakça:

Lerias, D., & Byrne, M. K. (2003). Vicarious traumatization: symptoms and predictors. Stressand Health, 19(3), 129–138. 

Pearlman, L., & MacIan, P. (1995). Vicarious traumatisation: an empirical study of the effects of trauma work on traumatherapists. Professional Psychology—Research and Practice, 36, 558–565.

Bride, B. E. (2007). Prevalence of Secondary Traumatic Stress among Social Workers. SocialWork, 52(1), 63–70.

Bir cevap yazın